Kim anlar, kim açar can esrârını?
Kim duyar, bu aşkın intizârını?..
Okuyup bir ömrün, son karârını;
Yol aldım bir sonsuz bahara böyle!.
Ölmeden ölmeyen bu sırrı bilmez;
Hilkatin elinde öz söze gelmez!..
Bir gönül yapmadan, bir gönül olmaz;
Ben nasıl giderim, bir yâra böyle?..
Mârifet, hakikat bir özge hâldir;
Bildiğin bilmemek züldür, vebâldir!..
Emanet, sırtımda çözmek muhâldir!..
Yüklendim diyardan diyâra böyle!..
Toprakla yoğruldum, nûr ile oldum;
İbretle sınandım damladım, doldum!..
Tefekkür mülkünde, ben beni buldum;
Donandım, bir ince efkâra böyle!..
Aşkımla büyüdü bu ahde vefâ;
Bir ömre sığmadı bu şevk, o safâ!..
İçimi oydukça çektiğim cefâ;
Naklettim yükümü, pazara böyle!..
Çarkında beş vakit öğünür günüm;
Yarınım doldukça, boşalır dünüm!..
Yâ Rab, kerem eyle açılsın önüm;
Yazıldım hükm olan karara böyle!..
RIFAT ARAZ
Daha Önce Böyle Ölmedim
4 ay önce
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder