Kanıyor
Bu yüreğim hiç
Onu anmak istemesem de
Kuytu
Ve derbeder zavallı
Sessiz olan köşeme çekilsem de
İçim
Yanıyor havsalam
Daralıyor hiç onu zikretmesem de
Gönlüm
Mahzunlaşıyor sinem
Burkuluyor canı aşkı hissetmesem de
Nasıl
Bir tutkudur bu
Ya Rab, yüreğimde husule gelen bu an
Geçmiyor
Bitmesi istenmeyen
Kendi halinde deveran olan şu zaman
Yüreğimde
Sürekli fışkıran hicran
Hıçkırıklarımla melülleşiyor şimdi izan
Dayanmak
Metanete sarılmak
İstiyorum artık sensizliğe gark oldu bu can
Kırk
Düğüm misali
Kör düğümlerde bıraktın sen yüreğimi
Acımadın
Kalbinde yeşertmedin
Kaldırdın muhayyilenden fırlattın attın
Hali
Cezp ederek benliğimde
Tarumarlığı yaşattın uzaklaştın anlamadın
Şimdi
Sana kahretmiyorum
Bir hezeyan içinde asla nefeslenmiyorum
Susuyorum
Nutkum daralıyor
Biliyorum lakin bir sitemle yâd etmiyorum
Seni
Şarkılarla buluyor
Çaresizliğimde sabrı terennüm ediyorum
Halimin
Perişanlığına şaşıyor
Hikmeti sebebine hüznümle ram eğliyorum
Demek ki
Dillenen gamı aşkı
Yaşamaya kanaatsiz can dayanamazmış
Merakın
Deruniliğinde kalan
Silinmez izlerin rengârenk olan nakışlarıymış
Sabırla
Meşk edenler nasıl
Muhkem, itminan ve deruni insanlarmış
Aşkın
Erdeminde beslenen
ne kadar erdemli bahtiyar olan canlarmış
Mustafa Cilasun.
Daha Önce Böyle Ölmedim
4 ay önce
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder