21 Aralık 2010 Salı

Mescid-i Aksa'yı gördüm düşümde

Mescid-i Aksa'yı gördüm düşümde
Bir çocuk gibiydi ve ağlıyordu.
Varıp eşiğine alnımı koydum
Sanki bir yeraltı nehri kaynıyordu.

Gözlerim yollarda, bekler dururum
'Nerde kardeşlerim' diyordu bir ses.
İlk kıblesi benim ulu Nebimin
Unuttu mu bunu acaba herkes.

Şimdi kimsecikler varmaz yanıma
Resulden yoksunum, tek ve tenhayım.
Rüzgarlar silemez gözyaşlarımı
Çöllerde kayıp bir yetim vahayım.

Mescid-i Aksa'yı gördüm düşümde
Götür Müslüman'a selam diyordu.
Dayanamıyorum bu ayrılığa
Kucaklasın beni İslâm diyordu.

.

Akif İnan

Elhamdülillah.


ELHAMDÜLİLLAH
Her sabah uyandığımda atıyorsa kalbim
Elhamdülillah,
Görüyorsa etrafını et parçası gözlerim
Elhamdülillah,
Alabiliyorsa nefesi içime ciğerim
Elhamdülillah,
Duyabiliyor ise annemin sesini kulaklarım
Elhamdülillah,
Eti sindirdiği halde sindirmediğiyse kendini midem
Elhamdülillah,
Yandığı halde tükenmediyse güneşim
Elhamdülillah,
Yakıcı olduğu halde yakmadıysa beni oksijenim
Elhamdülillah,
Rahat pıhtılaştığı halde pıhtılaşmıyorsa damarımda kanım
Elhamdülillah,
Bol nimetlerle süslediyse soframı Rabbim,
Elhamdülillah,
Güzel bir suret çizdiyse çehremi ressamım
Elhamdülillah,
Çok ince olduğu halde göstermiyorsa içimi tenim
Elhamdülillah,
Şuursuz atomları benim emrime verdiyse Rabbim
Elhamdülillah
Akıl ile ayırdıysa hayvandan beni yaradanım
Elhamdülillah,
Yorulmak bilmeyen kaslarla donatıldıysa kalbim
Elhamdülillah,
Doğar doğmaz eşi olmayan olan anne sütü ile beslendim
Elhamdülillah,
Bana verdiğin nimetlerin farkında olan iman için
Elhamdülillah,
Beni dünyaya getirip saltanatını tanıttırdığın için
Elhamdülillah,
Beni insanlar arasından alıp kendinden haberdar kıldın için
Elhamdülillah,
Beni âlemlerin rahmet peygamberine ümmet eyledin için
Elhamdülillah,
Mürşitlerinin üstadı olan üstadıma evlat olmaya hak tanıdın için
Elhamdülillah,
İnsan olma hakkını bana lütfettiğin için,
Elhamdülillah,
Sana asi olduğum halde beni rızıklandırdığın için
Elhamdülillah,
Hatasını anlayan kalp verdiğin için
Elhamdülillah,
Benden dua etme ve gözyaşı kabiliyetini almadığın için
Elhamdülillah,
İnsanlara teşekkür eden dil ile süslediğin için,
Elhamdülillah,
Ben aramadan asrın mürşidine beni buldurduğun için
Elhamdülillah,
Unutulduğu bir zamanda beni kurana memur kıldığın için
Elhamdülillah,
Annemin duasını kabul edip iyilerle tanıştırdığın için
Elhamdülillah,
Beni kuran okuyan ve okutanlardan eylediğin için
Elhamdülillah,
İlmin ile meşgul edip cahil sıfatından koruduğun için
Elhamdülillah,
Bilmediğine düşman olanlardan uzaklaştırdığın için
Elhamdülillah,
Zatını sıfatının esmasının ve efalinin hudutsuzluğunca
Sana şükürler olsun DUASINI ÖĞRETTİĞİN İÇİN
Elhamdülillah.

Ali AY

Ben Seni görmeden sevdim…





Ben Seni görmeden sevdim…
Yorgun gecelerde titreyen bir yanı yetim,
bir yanı öksüz yüreğimle sevdim seni.
Ey gönül bahçemde büyüttüğüm Nazlı Çiçek…
Ey sevdamın adı, aşkın gerçek anlamı…
Bu hasret bu gurbet söyle, söyle ne zaman bitecek…

Ben Seni görmeden sevdim…
Yolunu gözledim bir Medine sabahı.
Ellerimde güller, güller ki kokunu aldığım…
Kokunu alıp yandığım, yanıp yanıp ağladığım…

Ben seni görmeden sevdim…
Gözlerini gözlerime değdir Efendim.
Ellerini ellerime…
Sevmeyi Senden öğrendim ilkin…
Sevilmesi gereken her şeyi Senden…
Şefkat seninle mânâ buldu.
Buz çöllerini Seninle aştım…
Ab-ı hayat sundun sıcak ikliminle…
Gözlerini gözlerime değdir…
Ellerini ellerime Efendim…

Ben Seni görmeden sevdim…
Bahar yüzlü insanlar bildim etrafında pervane…
Onlardan biri olmak istedim hep.
Her emrine amade…
Seninle yaşamak…
Seninle ölmek…
Seninle ağlamak…
Ve Seninle tebessüm etmek…
Aynı sofrayı Seninle paylaşmak istedim.
Ama en çok Seni, Seni görmek istedim.
Göremesem de…

Ben Seni görmeden sevdim…
Veysel Karani sabrıyla büyüttüm sevgimi…
Hüznü yoldaş ettim…
Kâh yeller gibi estim Yemen’de…
Kâh Mecnun gibi düştüm çöllere…
Bil ki, ölüm kapımı çalıp geldiğinde,
Ne zaman, nasıl, kimbilir nerede…

Ben Seni görmeden sevdim…

Ben Seni görmeden sevdim…
Rüyalarım var Sana dair…
Özlemlerim var Sana…
Al yüreğim Senin olsun Sultan’ım…
Uyandır beni Aşk’a…
Ey Gül-i Vefa…
Ey Rahmet Sağanağı…
Yağmur yağmur, tane tane düştünde gönlüme,
Kurak topraklarım hayat buldu gelişinle…
Ben Leyla çölünde seraplar gördüm çok zaman…
Boş hülyalara daldım, kayboldum…
Su içtiğim pınarlara ateşler dokundu…
Ben aşkımın hicranını sırtımda taşıdım…

Ben Seni görmeden sevdim…
Seni görmeden seven milyonlarca sevdalı gibi…
En berrak duyguları besledim Sana…
En nadide hisleri…
Gel Efendim, al götür beni uzaklara…
Düşmeden gülün tuzaklara…
Gözlerimde yaş akar durur…
Bu ayrılık beni yakar vurur…
Gözlerini gözlerime değdir…
Ellerini ellerime Efendim…

Umut Mürare