9 Şubat 2010 Salı

Sığmadı bu sevdan, sığmadı yâ Rab!..

Âlemin döndüğü garip başıma;
Sığmadı bu sevdan, sığmadı yâ Rab!..
Bir ömrü öğüten bu gözyaşıma;
Sığmadı bu sevdan, sığmadı yâ Rab!..

Bu nasıl cezbedir, bu nasıl neşe;
Pervâne gönlümü çektin ateşe!..
İdrâke, iz’âna, hayale, düşe;
Sığmadı bu sevdan, sığmadı yâ Rab!..

Müptelâ olmuşum mecburum Sana;
Sen saldın bu odu, bu yanmış cana!..
Zikrinle devreden, dolan cihana;
Sığmadı bu sevdan, sığmadı yâ Rab!..

Yön verdin, yol açtın her bir âleme;
Sen yazdın bu ömrü levh u kaleme!..
Ne fikre, ne hisse, ne de ilhama;
Sığmadı bu sevdan sığmadı yâ Rab!..


Sıdk ile bu nefsi satmışım Sana;
Kerem kıl bu yolda rahmet et bana!..
Bu toprak bedene, nur olan cana;
Sığmadı bu sevdan, sığmadı yâ Rab!..

Hikmetin dert kattı bu ince gama;
Mârifet bağında girdim ihrama!..
Ölçüye, usûle, norma, nizama;
Sığmadı bu sevdan, sığmadı yâ Rab!..


RIFAT ARAZ

2 yorum:

  1. Efendim, merhabalar; "Sığmadı bu sevdan, sığmadı yâ Rab!.." konulu bu güzel ve duygu yüklü şiiri yazan kaleme ve yüreğe saygılarımı sunarım.

    Bu nadide manzumeyi bizimle paylaşan emeğe ve yüreğe de selam ve saygılarımı iletirim.

    Allah'a emanet olun ve hoşçakalın.

    YanıtlaSil
  2. Allah razı olsun.Allaha emanet olunuz.

    YanıtlaSil