2 Ocak 2010 Cumartesi

BİR KAPIDAN BİR KAPIYA

Geçmişime bir göz attım bu gece,
Ömrümün çoğunu nisyanda gördüm
En sonunda ölüm amma netice,
Yine de nefsimi isyanda gördüm

Bir kapıdan bir kapıya yürüdüm,
Fâni tende bâki can’ı sürüdüm,
Hayat denen merdivende çürüdüm,
İnsanoğlunu hep hüsranda gördüm


Ham hâyâlin dert pişirir aşını,
Yel ufalar kıraç dağın taşını,
Olgun başak yere eğer başını,
Dâne’yi, samanı harmanda gördüm


Mahlûkâtı muti kıldı Emr-i Hakk,
Tevâzu timsali şu kara toprak,
Açar varlıklara sevgiyle kucak,
Hayrı da, şerri de insanda gördüm


Hayret sardı Tûr Dağında Mûsa’yı,
Göğe çekti sağken Rabbim İsa’yı,
Muhammed-ül Emin şakk etti Ay’ı,
Zamanı eğiren kirmanda gördüm,


Hazret-i Âdem’den bu güne gelen,
İnsanlık ufkunda insana gülen,
Çağlar arasında en son yükselen,
Asr-ı saâdeti bir yanda gördüm


Gönüller Allah’ın nazargâhıdır,
Kur’an hakikatin tek dergâhıdır,
Hatem-ül Enbiya şahlar şahıdır,
Dünyada huzuru imanda gördüm


Sağır’ım dünyaya eyleme meyil,
Bu dünya hayatı ebedi değil,
Rabbin huzurunda edeble eğil,
Sonsuz saâdeti Cinânda gördüm

İbrahim SAĞIR

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder