11 Kasım 2009 Çarşamba

Dünyaya

ırmakların O'na doğru akmalı
çiçeklerin O'nun için kokmalı

sellerini, depremini dizginle
uğraşmasın akbabayla, kuzgunla

kar yağsa da, buzlasa da yolların
alev alev esse bile yellerin

gülümseme tükenmesin yüzünde
yaprakları solamamalı, güzünde

önünde sevgiyle eğilsin dağlar
parlasın yurdunda cihangîr tuğlar

bana kaderimden kalandır gülüm
eşref-i mahlûkat olandır gülüm

yaşadığı yerde kederi uyut
yeşersin ufkunda bin türlü umut

bulutlar yelpaze olsun başında
kandiller sönmesin asla düşünde

ağaçların gölgesinde otursun
nakışını çiçeklerde bitirsin

soğuk pınarlardan içsin suyunu
saatler anlatsın güzel huyunu

nâzenindir, gönül kırmaz, hiçi yok
beni reddetmekten başka suçu yok

serviler büyüsün can peteğinde
ay ve güneş tutulmasın göğünde

yalan dünya, sen dönmene devam et

O bilmesin, kopsa bile kıyamet


Nurullah Genç

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder