31 Ekim 2009 Cumartesi

Sığmadı bu sevdan, sığmadı yâ Rab!..

Âlemin döndüğü garip başıma;
Sığmadı bu sevdan, sığmadı yâ Rab!..
Bir ömrü öğüten bu gözyaşıma;
Sığmadı bu sevdan, sığmadı yâ Rab!..

Bu nasıl cezbedir, bu nasıl neşe;
Pervâne gönlümü çektin ateşe!..
İdrâke, iz’âna, hayale, düşe;
Sığmadı bu sevdan, sığmadı yâ Rab!..

Müptelâ olmuşum mecburum Sana;
Sen saldın bu odu, bu yanmış cana!..
Zikrinle devreden, dolan cihana;
Sığmadı bu sevdan, sığmadı yâ Rab!..

Yön verdin, yol açtın her bir âleme;
Sen yazdın bu ömrü levh u kaleme!..
Ne fikre, ne hisse, ne de ilhama;
Sığmadı bu sevdan sığmadı yâ Rab!..


Sıdk ile bu nefsi satmışım Sana;
Kerem kıl bu yolda rahmet et bana!..
Bu toprak bedene, nur olan cana;
Sığmadı bu sevdan, sığmadı yâ Rab!..

Hikmetin dert kattı bu ince gama;
Mârifet bağında girdim ihrama!..
Ölçüye, usûle, norma, nizama;
Sığmadı bu sevdan, sığmadı yâ Rab!..


RIFAT ARAZ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder